Devletlerarası bir anlaşma olan «Gümrük ve Ticaret Genel Anlaşması» (General Agreement on Tariffs and Trade) 1947 yılında hazırlanmış ve 1 Ocak 1948 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Amacı uluslararasındaki ticareti geliştirmek olan GATT anlaşması üzerinde zaman zaman değişiklikler yapılmış ve bazı yenilikler getirilmiştir. Başlangıçta Gümrük ve Ticaret Genel Anlaşmasına 23 ülke katılmış fakat sonradan bu sayı yükselmiş ve 1963 de tam üyelerin sayısı 75’i aşmıştır. GATT Anlaşmasını yürütmekle görevli olan GATT teşkilâtının merkezi Cenevre'dedir. Örgütün masrafları üye devletlerin yaptıkları ödemelerle karşılanır ve üyelerin yapacakları ödemeler dünya ticareti içinde sahip oldukları paya göre tespit edilir. GATT Anlaşmasının esas amacı gümrüklerin ve dış ticaretteki diğer engellerin zamanla giderilmesi ve bu sayede dünya ticaretinin geliştirilmesi, iktisadî kaynakların etkin kullanımının sağlanması ve yaşama seviyesinin yükseltilmesidir. Üye devletler arasında yapılan çok taraflı gümrük görüşmeleri sonunda varılan sonuçlar aslında ilgili tarafları bağlayıcıdır. Fakat GATT içinde yapılan anlaşmalar daima esnek bir şekilde uygulanmış ve genel GATT Anlaşması hükümleri hakkında bazı ülkelere özel haklar tanınmıştır. Esas olarak ithalâtta miktar tahditlerinin uygulanması yasaklanmış olmakla beraber -çoğu ödeme ve dış ticaret güçlükleri ile ilgili- bir çok istisnaya imkân tanınmıştır. GATT 1960 tan sonraki yıllarda özellikle az gelişmiş ülkelerin dış ticaret sorunlarına daha yakından eğilmeye başlamıştır. İ964 yılı Mayıs ayında az gelişmiş ülkelerin ihracatlarını teşvik etmek ve onlara dış piyasalar hakkında bilgi vermek amacıyla Uluslararası Ticaret Merkezi kurulmuştur. 1968 yılından beri bu merkez GATT ve UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Gelişme Konferansı) tarafından birlikte yürütülmektedir. 1964 yılında 53 GATT üyesi devletin temsilcileri dış ticaret sorunlarını görüşmek üzere Cenevre'de toplandılar Bu konferans GATT'm önceki toplantılarından daha önemli sonuçlar yarattı. Kennedy Round adı verilen görüşmeler 3 yıl sürdü ve sonuçta özellikle sınai ürünler için önemli derecede gümrük indirimleri sağlandı. Ürün türüne göre değişen indirim oranı bazı ürünler için % 50 nin üstünde olmuştur. Bu arada, çok taraflı anlaşmalarla sağlanan büyük orandaki gümrük vergisi indirimlerinin, bölgesel ve milletlerarası iktisadî birleşmeleri de olumlu yönde etkilediğine işaret etmek icap eder. Kennedy görüşmeleri esas olarak sınaî ürünleri almış ve az gelişmiş ülkelerin ihracatını meydana getiren harn maddeleri nisbeten ihmal etmiştir. Bununla beraber Kennedy görüşmelerinin dünya ticareti üzerindeki olumlu etkisi beklenenin üzerinde olmuştur.
Almancası : Das Allgemeine Zoll-und Handelsabkommen.
Fransızcası : Accord Gâneral sur les Tarifs douaniers et le Commerce.
İngilizcesi : General Agreement on Tariffs and Trade.