Yüklenirken Lütfen Bekleyiniz...

İKTİSADİ DOKTRİN NEDİR?


Akımları, para tedavülünün yayılmasıyle İlkçağda başlamıştır

i) Eski Yunan medeniyetinde, paralı ekonominin gelişmesi ticaret hayatını canlandırmıştır. Ticaret hayatındaki bu canlılık, fikir alanında tartışmalara yol açmıştır Sofistler, ticaretin ve zenginliğin insanlara faydalı olacağını ileri sürmüşlerdir. Filozoflar ise, aksi tezi savunmuşlardır.

ii) Hıristiyanlık, başlangıçtan itibaren, insanlara feragat ve kanaatkârlık duygularını aşılamağa çalışmıştır Aristo'nun fikirleri Ortaçağ kanonistlerini etkilemiştir. Faiz haram sayılmıştır. Adil fiyat doktrini, kilisece benimsenmiştir.

iii) Amerika'nın keşfinden sonra, Avrupa'da kıymetli madenler bollaşmıştır. Devletlerin iktisat siyaseti, altın gümüş stoklarını zenginleştirmeği hedef tutmuştur. Memleketten altın çıkmasını önlemeği ve memlekete altın ve gümüş girmesini teşvik etmeği temel prensip sayan doktrine Merkantilizm denilmiştir. Merkantilistlenn görüşleri, On Sekizinci Yüzyıl ortalarına kadar fikir hayatına hâkim olmuştur.

iv) Fizyokratlar, Merkantilistlere karşı patlayan ilk kuvvetli tepkidir. Bu akımın temsilcileri milletlerin refahını tarım faaliyetinin gelişmesinde ve serbest mübadele sisteminde görmüşlerdir. Doğal düzen fikri, İktisadî Tablo ve serbest değişim tezi, Fizyokratların düşünce sistemine temel olmuştur.

v) Klâsik Ekol, Adam Smith'in 1776 da Milletlerin Zenginliği adlı eseriyle doğmuştur. Doğal Düzen, iş bölümü ve serbest mübadele Adam Smith'in eserine hâkim olan üç ana kavramdır. Merkantilizmin fikir alanındaki hayatiyetini söndüren, Adam Smith'dir.

Adam Smith'den sonra, Klâsik Ekol iki kola ayrılmıştır. Maithus, Fticardo ve Senior, kötümser akmı temsil etmişlerdir. Jean - Baptiste Say, Frédéric Bastiat ve John Stuart Mili, iyimser görüşlere bağlanmışlardır.

vi) Klâsiklere, dört yönden tepkiler gelmiştir.

Alman Tarihçi Ekolü, Klâsiklerin tahlil metodlarını tenkit etmiştir.

Müdahaleciler ve dirijistler, klâsiklerin devlet müdahalesi istemiyen inanışlarına cephe almışlardır.

Milli Ekonomi Doktrini, serbest değişim doktrinini tenkit etmiştir.

Sosyalistler, Klâsiklerin tabiî düzen, özel mülkiyet kavramları ve serbest değişim tezlerini çürütmeye, sosyal kayıtsızlıklarını tenkide önem vermişlerdir.

vii) Marjinalistler, iktisadî tahlil tekniğinde yeni bir çığır açmışlardır. Viyana Ekolü iktisatçıları, tahlillerini son derece derinleştirmişlerdir. Alfred Marshall ise, Klâsiklerle modern iktisatçılar arasında bir köprü hizmeti görmüştür,

viii) Klâsik Ekole en büyük darbeyi vuran ve modern ilmî gelişme ufuklarını açan iktisatçı, John Maynard Keynes'tir.

ix) Bugün iktisat ilmine hâkim olan akım, Neo-Klâsik sentez dir. Neo-Klâsik sentez; Klâsiklerin, Marjinalistlerin ve Keynes'in ilme yadigâr bıraktıkları bilgileri gün geçtikçe geliştirmektedir.

x) Sosyalizm akımına gelince.. Saint-Simonizm, On Dokuzuncu Yüzyıl başlangıcında kuvvetli bir hareket olarak gözükmekle beraber, çabuk sönmüştür. Buna karşılık, Marksizm kuşaklar boyunca etkisini kaybetmemiştir.

Sosyalizm, Marx'tan sonra ilk önemli merhalesini Lenin ile aşmıştır.

Leninizm, değişik yönlerde bir yelpaze gibi açılan siyasî gelişmeler göstermiştir. Bunlar Troçki' nin, Stalin"in, Kruçef’in, Tito'nun, Mao'nun ve Castro'nun adlarını taşımaktadır.

Almancası : Wirtschaftsdoktrine.

Fransızcası : doctrines économiques.

İngilizcesi : economic doctrines.

(Bk; Sofistler, Yunan Filozofları, Merkantilistler. Klâsikler, Millî Ekonomî Doktrini. Alman Tarihçi Ekolü, Marjinalizm, Alfred Marshall, Keynes).