Yüklenirken Lütfen Bekleyiniz...

İŞ ADAMLIĞI ve MÜTEŞEBBİSİN RÖLÜ NEDİR?


Kavramlarını tahlil etmiş yazarlar, bazı esaslı noktalarda birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Bu iki terimi eş anlamda veya ayrı anlamlarda kullanan düşünürler vardır. Yazarlardan bir kısmı, yalnız yenilik getirici ve firma stratejisine yön verici kararların ve icraatın girişimcilik fonksiyonuna girdiğini düşünmektedirler. Diğer bir grup ise; işletme planlamasını, organizasyonunu, icraatını ve kontrolünü kapsayan dört kademeli faaliyeti, iş adamlığı yahut girişimcilik görevinin çerçevesine almaktadır. Bu gruptaki bilginler girişimcilik, iş adamlığı ve yöneticilik fonksiyonlarını birleştirmektedirler. Girişimci yahut entrepreneur kavramları üzerindeki görüş ayrılıklarının kökü, geçmiş yüzyıllara inmektedir. Rönesans çağında, özellikla Fransa'da, askerî seferleri idare eden kumandanlara müteahhit veya entrepreneur denilirdi. Kumandanın ordu donatım, ikmal ve barındırma işlerinin masraflarını da üzerine alarak ve çok defa kârlı ganimet elde etmek ümidile sefere çıktığı görülürdü. Fransa'da entreporenaur eriminin kapsamı çok geçmeden genişletilmiş ve derin aşırı seferlerden, diplomasi ye ve silâha dayanarak kâr gayeli maceralara girişenler hakkında da kullanılmıştır. On Dördüncü Louis zamanında, yol, köprü, liman ve müstahkem mevki inşa eden müteahhitlere entrepreneur denilmiştir. Entrepreneur’un ilk tarifini yapan 18. Yüzyıl Fransız yazarlarından Bernard F de Belidor'dur. Pelidor'a göre, entrepreneur emek ve malzemeyi giyssada hangi fiyatlara alabileceğini tahmin ederek ve belirsizlik riskini göze alarak önceden kararlaştırılmış fiyata bir içi yapmayı taahhüt eden kişidir. Yani müteahhittir. Richard Cantiuon da, girişimci fonksiyonunu belirsizliğe bağlamıştır Belirsizliğe rağmen riski göze alarak işe girişilmesini, girişimci sıfatını kazanmak için yeierlı görmüştür. Devleti yönetenler, toprak sahipleri ve ücretle çalışanlar dışında piyasa faaliyetini yürüten herkesin entreprensur durumunda bulunduğunu ileri sürmüştür. Fizyokratlar, çiftçinin entreprsneur yani girişimci sayılması gerektiğini belirtmişlerdir. Abbé Baudeau, net hasılayı yaratan üretici sınıfın risk göze aldığını, aynı zamanda üretim tekniğini ıslâha çalıştığını göz önünde tutarak girişimci fonksiyonunun tarımda özellikle söz konusu olacağına işaret etmiştir. Turgot ise, sanayide müteşebbislik fonksiyonunu sermaye riskini üzerine almış kişinin icra ettiğini düşünmüştür. Jean-Baptiste Say’ın yaptığı tarife göre, girişimci «üretim imkânlarını bir araya getirerek ortaya koyduğu değerden yatırdığı sermayeyi geri alabilecek, rant ve faizi karşılayacak, ücretleri ödeyecek ve ayrıca kâr sağlayacak bir hasılat elde eden» kişidir. Girişimci kendi sermayesini kullanabilir yahut kredi alabilir. Asıl önemli olan, karar yeteneğine sahip olması, azimle bir işe sarılması, iş hayatını bilmesi ve yöneticilik yapabilmesidir. Jean-Baptiste Say, müteşebbisin yenilik getirici rolü üzerinde durmamıştır. Çizdiği portre, iş adamının normal faaliyetini gösterir mahiyettedir. İngilizcede, entrerpeneur kavramına tam karşılık bulunamamıştır. 16. Yüzyılda, risk göze alanlara bazı yazarlar Merchant Adventurer demişlerdir. Fakat maceraperest anlamına gelen adventurer sözcüğü, iş çevrelerinde tutulmamıştır. Müteahhit karşılığı olarak undertaker terimini kullananlar olmuştur. Ancak cenaze kaldırma işlerine bakanlar da, mesleklerini bu isimle ifade etmişlerdir. Daniel Defoe, 18. Yüzyıl başlangıcında, projector kelimesini teklif etmiştir. Robinson Cruzce yazarı, projector ve inventor sözcüklerini eş anlamda kabullenmiştir. Yenilik getiren ve yeni teknoloji uygulayan iş adamlarından projector yani projeleri gerçekleştiren kişi diye söz etmiştir. İş adamı ve girişimci kavramlarını tahlil ederek birleştirmek veya ayırmak lüzumu üzerinde ingiliz Klâsikleri durmamışlardır. Firmaların genellikle küçük veya orta haricinde oldukları ve tek firma serbest rekabet rejiminde piyasayı etkileyemediği için 19. Yüzyılın iîk yarısında girişimci rolünü tartışmak ihtiyacı duyulmamıştır. Ancak 1891 de, Alfred Marshall dikkati girişimci rolüne çekmiştir. Başlangıçta kullandığı terim, modern businessman yani modern iş adamıdır, iş ve işletme hacmi büyüdükçe, modern iş adamının da rolü önem kazandığını izah etmiştir. Amerika'daki iktisat literatüründe, girişimcinin rolü, İngilterede olduğundan daha erken tahlil edilmiştir. Rockeleller, Carnegie ve Morgan gibi piyasayı kontrolleri altına alan ve dev firmalar kuran iş adamlarının yetişmesi, tröstlerin ortaya çıkması ve monopol eğilimlerinin kuvvetlenmesi üzerine, iktisatçılar piyasa hâkimiyetini hedef tutan faaliyet üzerine eğilmeğe başlamışlardır. Francis A. Walker, kapitalist vs girişimci kavramlarını ayırmış ve sanayi gelişmenin yaratıcısı ve yürütücüsü durumunda olanlara girişimci demiştir. John R. Common, girişimcinin rolünü geçici bir fonksiyon olarak görmüş ve ancak yeniliklerin birbirini izlemesi ile piyasa liderliğinin korunabileceğini yazmıştır. John Eates Clark teknoloji, organizasyon ve rekabet alanlarına yenilikler sokarak faiz ve rant geliri ötesinde sağlanan artı kazancı (surpfus), girişimcinin kârı olarak nitelendirmiştir. Bu konuda geniş yankılar uyandırmış teorilerden biri, Joseph A. Schurnpeterindir. Schumpeter'e göre, statik bir piyasada, kâr ve faiz yoktur. Faiz ve kâr, terakkiye doğru değişikliklerin sonuçlarıdır. Değişiklik, iş adamlarının (businessmon) veya müteşebbislerin uygulayacakları yeniliklere (innovütions) bağlıdır. Her değişiklik bir diğerini tahrik ederek, iş hayatının kâr getirici ve ilerleyici bir ortamda devam etmesini sağlar. Joseph A. Schumpeter'in müteşebbisliği, yenilik ve teknolojik ilerleme kavramına bağlıdır. Girişimci, yeni üsullerle (new way) değişen durumlara yaratıcı çözüm (creative response) bulabilen kişidir. Girişimci faaliyetinin üç karakteristik özelliği vardır. Birincisi, yaratıcı çözümün pratikte, ex ante, anlaşılır ve herkesçe benimsenebilir bir yol olmamasıdır. Girişimci başkalarının düşünemedikleri veya feasiöiliiy şansı görmedikleri formülleri ve projeleri gerçekleştiren ve yeniliği iktisadî hayata sokan adamdır. İkincisi, getirilen yeniliğin uygulanma alanındaki koşulları yeniden bîçimlendirebıiecek ve uzun dönemli gelişmeyi etkileyebilecek önemde olmasıdır Üçüncüsü, yaratıcı çözümün (a) mevcut personelin durumu, (b) piyasa koşullarının sağladığı imkânlar ve (c) karar mercilerinin takdir ölçülerini kullanışları bakımlarından realiteiere uygun olması vani gerçekleştirilebilir nitelikte bulunması lâzımdır. Joseph A. Schumpeter bu suıetle, iş adamlığı ile girişimciliği birbirinden ayırmıştır. Harvard Üniversitesinde tarih boyunca girişimcinin rolünü incelemek üzere 1944 de kurulan araştırma merkezinde Schumpeter ile beraber çalışan iktisat tarihçisi Arthur H. Cole ise, iş adamlığının genel niteliklerini girişimcilik fonksiyonu ile birleştirmiştir. Planlama, organizasyon, yürütme ve kontrol işlerini yöneten, yani sürekli aktivite esnasında firma stratejisini şekillendirerek karar yetkisini de kullananların bazan yenilik getirici ve bazan durumu muhafaza edici davranışları tercih ettiklerini hatırlatmıştır. Firma hayatında bu iki fonksiyonun çok defa ayırt edilemiyeceğini ve her ikisinin de aktivite akışına bağlı olduklarına işaret etmiştir. Günümüzde, iş adamlığı ve girişimcinin rolü üzerinde tahlil yapan iktisatçılar iki grupa ayrılmaktadır. Birinci grup, Joseph A. Schumpeter'in izindedir. Diğer grup ise Arthur H. Cole'un görüşlerini benimsemektedir. Almancası : Geschâftsmann und Unternehmertum. Fransızcası : homme d'atfaires et fonctioııs d’entrepreneur. İngilizcesi : businessman and entrepreneurship. (Bk; müteşebbis, iş adamı, Schumpeter).