Bir borcun borçlu tarafından edasının üçüncü bir şahsın alacaklıya karşı temin etmesi akdidir.
Kefalet eden kimseye kefil denilir.
Kefalet akdiyle ilgili hükümler Borçlar Kanununun 483-503 üncü maddelerinde yer almıştır.
Bu hükümlere göre kefaletin muteber olabilmesi için;
a) Kefalet sözleşmesinin yazılı olması,
b) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın bu yazılı akitte belirtilmesi, gereklidir.
Borçlar Kanununa göre ileride doğacak olan veya şarta bağlı bulunan bir borç da, sözleşmede belirtilen zamanın gelmesi veya şartın gerçekleşmesi halinde geçerli olmak şartıyle kefalete bağlanabilir.
Kefalet, âdi kefalet ve zincirleme kefalet olmak üzere ikiye ayrılır.
i) Adı kefalette kefilin borç ile sorumlu olabilmesi için. kefalet akdinden sonra borçlunun iflâs etmesi veya borçlu hakkında yapılan takibatın semeresiz kalması yahut borçlu aleyhinde Türkiye'de takibat icrasının imkânsız hale gelmesi şarttır.
ii) Zincirleme kefalette, alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde çevirtmeden evvel kefil aleyhine takibat yapabilir.
Bu çeşit kefalette kefilin sözleşmesi, zincirleme kefil ve ortak zincirleme borçlu sıfatıyle imzalaması gereklidir.
Almancası : Bürgschaft.
Fransızcası : cautionnement.
İngilizcesi : guaranty.