Paranın değeri ile miktarı arasındaki ilişkiyi izah eder. Bu teoriye göre, para miktarı ve paranın dolaşım hızı ile fiyatlar genel seviyesi birbirine bağlıdır. i) Para miktarı artınca fiyatların yükseleceğini belirten ilk düşünürler arasında Jean Bodin, Copernic, Christiernin, Locke ve Hume zikredilebilir. John Locke'a göre, altın ve gümüş ödeme araçlarının toplam değeri, satın almağa yaradıkları mal stoklarına denktir. Altın, ve gümüş miktarı çoğalırsa ve mal arzı aynı oranda artmazsa, para biriminin değeri düşer, yani fiyatlar yükselir. Paranın dolaşım hızı ile fiyatlar arasındaki ilişkiyi ilk sezenler Cantillon, Locke, Petty ve Berkeley'dir. Bu yazarlar, paranın el değiştirme hızına göre fiyatlardaki dalgalanmaların farklı olabileceğini ileri sürmüşlerdir. David Hume, para miktarı çoğalınca, bütün fiyatların derhal yükselmediğine ve yükseliş oranının bütün mallarda aynı olmadığına işaret etmiştir. Moniesquieu ve Christiernin, iddihar edilen paranın mal talebini beslemediğini ve fiyatları yükseltici bir etkisi bulunmadığını yazmışlardır Christiernin. para miktarı artarken yükselen fiyatların, para miktarı azalınca ucuzlamadığını ve ucuzluk yerine işsizlikle karşılaşıldığını anlatmıştır. ii) Klasiklerin Miktar Teorisini benimsedikleri, genellikle kabul edilmektedir. Ancak Jean - Batiste Sayın görüşleri hakkında bazı tereddütler ileri sürülmüştür. Adam Smith, para değerini kendi genel teorisi kapsamı içinde tahlil etmiştir. Madenlerden bol miktarda ve kolaylıkla altın ve gümüş elde edilmesile, bu metallerin ucuzlayacağını ve dolayısile diğer fiyatların yükseleceğini belirtmiştir. Para değeri ile diğer malların mübadele değeri arasındaki ilişkiye, altın ve gümüşün nisbi fiyatları açısından bakmıştır. Diğer bütün mallar gibi altın ve gümüş nisbi değerlerinin ihtiva ettikleri emekle ölçülebileceğini düşünmüştür. David Ricardo, altın fiyatının yükseliş nedenlerini araştırmıştır. Kağıdın da altın gibi para fonksiyonu görebildiğine işaret etmiştir. Külçe Altın Sistemini tavsiye etmiştir. Banknot iç piyasada aynı hizmetleri gördüğünden, altın'ın dış ticaret alanında kullanılmasına taraftar olmuştur. Para tedavül hacmine bağlı olarak fiyatların yükselmesi veya düşmesi sonunda, dış ticaret dengesinin etkileneceğini anlatmıştır. Fiyat yükselişlerinin ihracatı zorlaştıracağına ve ithalat kabartacağına dikkati çekmiştir. Jean-Baptiste Say. para miktarının piyasa talebine bağlı olduğunu yazmıştır. Para talebi artınca, satınalma gücü ihtiyacının tüccar senetlerile karşılanacağını belirtmiştir. “Her mal İçendi talebini yarattığından”, para miktarının yetersizliği gibi bir nedenle piyasanın tıkanması söz konusu olamıyacağına inanmıştır. John Stuart Mili. yalnız altın ve gümüş stokları ile banknot tedavül hacmi üzerinde durmamak ve kredinin yarattığı satınalma gücünü de tahlillerde göz önünde tutmak gerektiğini savunmuştur. iii) On Dokuzuncu Yüzyıl sonlarında ve Yirminci Yüzyılın başlangıcında, para kıymetini formüllerle ifade etmeğe çalışan iktisatçılar birbirini izlemiştir.
Newcomb'un formülü, şudur: F D = N_______ P Bu formülde: D . mal talebidir. P , fiyatlar genel düzeyidir. F, paranın miktarı ile dolaşım hızını bir arada göstermektedir. Satınalma gücü akımıdır. N . sabit katsayıdır.
PT = MV + M'V’ Bu formülde: P , fiyatlar genel seviyesidir. T . muamele hacmidir. M. efektif para miktarıdır. V , efektif paranın el değiştirme hızıdır. M', kaydi paradır. V’, kaydi paranın el değiştirme hızıdır. Günümüzde. (MV+M'VJ’) birleştirilerek para arzının toplamı M ve arzedilmiş satınalma gücünün dolaşım hızı V ile ifade edilmekte ve Fisher formülü PT=MV biçiminde basitleştirilmektedir. Fisher eserini ilk yayımladığı tarihte, M in artmasından doğacak ilk tepkinin de bir yavaşlama şeklinde olacağını ve dolayısile fiyatların bir süre sonra V nin tekrar hızlanmasile para miktarındaki artış seviyesine erişeceğini düşünmüştü. Miktar Teorisini eleştiren diğer iktisatçıların birçokları T nin yalnız piyasada satılan malları gösterdiğini ve esham ve tahvil alım satımlarile stokları ve ithalat mallarını kapsamadığını ileri sürmüşlerdir. M ve V nin birbirlerinden bağımsız olduğunu ve V nin para miktarı artınca değişmiyerek istikrar halinde kaldığını düşünmüşlerdir. Günümüzde ise. V nin değişebileceği ve T nin aksiyon ve obligasyon işlemlerini de kapsaması gerektiği kabul edilmiştir. İspanyol iktisatçısı Banos Fisher denklemine üretim kapasitesini ve fiili üretimi gösteren iki sembol eklemiştir. MV+ M’V’ + R= PQ + K Banos formülünde ; Q. piyasa stokları yahut toplam arzdır. K. tahlil süresindeki üretim tahminleridir. R , üretim kapasitesidir. Banos formülüne göre, para arzı ve dolaşım hızının artmasile talep canlanacaktır. MV+M'V' grupunun büyümesine paralel olarak canlanan talep üzerine, üretim de artarak K nın sayısal değeri yükselecektir. R - K sıfırdan büyük bir değer taşıdığı müddetçe, yani üretim tam kapasiteye erişinceye kadar fiyatlar teorik olarak yükselmeyecektir. c) Marshall. Pigou ve diğer Cambridge iktisatçıları. Miktar Teorisi üzerinde uzun yıllar çalışmışlar ve bazı formüller ortaya çıkarılmıştır. Bu formüller, birçok değişikliklere uğramış ve sonunda aşağıdaki şekli almıştır: N = kY Bu formüldeki ; N . para arzıdır. Y . milli gelirdir. k , halkın gelirinden likit durumda tuttuğu orandır. Cambridge denklemlerinin özelliği, gelirden ve muamele ihtiyaçlarına göre ekonomi süjelerinin likit halde tutmağı tercih ettikleri satınalma gücü oranını belirtmesidir. a) Miktar Teorisi geniş tartışmalara yol açmıştır. Cambridge iktisatçıları. Amerikalı meslektaşları Irving Fisher'i tenkit etmişlerdir. Fransız iktisatçıları arasında, özellikle Bertrand Nogaro ve Albert Aftalion. Miktar Teorisinin gerçeklere uymadığını ileri sürmüşlerdir. Von Wieser ve Gelir Teorisini kuran diğer ilim adamları da Miktar Teorisini hatalı bulmuşlardır. Bertrand Nogaro, Miktar Teorisinin işlemediği durumları, istatistiklere dayanarak ortaya koymuştur. Albert Aftalion ise Psikolojik Para Teorisini kurmuştur. b) John Maynard Keynes, başlangıçta, para değerinin denklemlerle ifade edilmesine aleyhtardı. Ancak çok geçmeden, kendisi de, ortaya bir formül çıkarmaktan geri kalmamıştır. Daha sonra, Miktar Teorisi formüllerinin realiteye tam olarak niçin uymadığını araştırmıştır. Çalışmaları, onu Banos'un daha önce varmış olduğu sonuca götürmüştür. Ekonomi eksik istihdam seviyesinde iken para arzı artırılınca talepteki artışı karşılayacak bir atıl kapasite bulunduğunu belirtmiştir. Talebin genişlemesi üretimi çoğaltarak karşılanabildiği sürece Miktar Teorisinin işlemiyeceğini ve fiyatların yükselmiyeceğini yazmıştır. Harcamaların artmasından doğacak enflasyonun tam istihdam sınırında başlayacağını izah etmiştir. c) Don Patinkin. Miktar Teorisini reel ankes etkisi kavramına dayanarak savunmuştur. Bu iktisatçıya göre; Ekonomi süjeleri, daima bir miktar likidite bulundurmağa önem verirler. Gelirleri artınca, ilk tepkileri, likiditelerini artırmaktır. Fiyatlar yükselirken de, ellerindeki reel satınalma gücünü korumak için artan gelirlerinden bir kısmını nakit olarak tutmak ihtiyacını duyarlar. Reel ankes likiditesini takviyeye ayrılan satınalma gücü, fiili talebi beslemez. Para miktarındaki artışın tümü talep üzerinde derhal baskı uyandırmadığından, çok defa fiyat hareketleri emisyonu geriden takip eder ve fiyat yükselişleri para arzındaki şişme oranının altında kalır. Almancası : Ouantitätstheorie des Geldes. Fransızcası : théorie çuantitative de la monnaie. İngilizcesi : Quantity Theory of Money. (Bk; Bertrand Nogaro. Albert Aftalion, Irving Fisher, Simon Newcomb. Cambridge Denklemleri, Fisher Denklemi, Don Patinkin).
| ||||