Yüklenirken Lütfen Bekleyiniz...

ORTAÇAĞDA İKTİSAT ZİHNİYETİ NEDİR?


Bu zihniyete tesir eden faktörler, kilise, asiller ve meslek grupları idi. Fakat bunlar içinde en önemlisi kilise idi.

1066-1300 yılları arasında Avrupa’da iktisadî şartlar oldukça büyük değişiklik geçirmiştir. Tarımda belirli bir istikrar oluşmuş, Avrupa’nın Bizans ve İslâm medeniyetleri ile teması, uluslararası iktisadî ilişkilerin gelişmesine uygun bir ortam yaratmıştır.

Ticaret ve sanayiin önem kazanması, malî sorunları ön plâna çıkarmıştır. Altın para uygulaması yayılmış, büyük sermayelerin üretim ve ticaretteki rolü anlaşılmaya başlamıştır.

Tarım, ticaret ve sanayiin finansmanında kullanılan sermayelerin büyük bir kısmı kilise fonlarından gelmiştir. Bu fonlar, dinî örgütlere yapılan hibelerden ve halkın emanet verdiği paralardan meydana gelmiştir. Faizin haram kabul edilmesi bankacılığın gelişmesine engel olmuştur.

Kilisenin kredi faaliyetlerine karşı tutunduğu menfi tavır para işlerinin Lombardiyalılar, Yahudiler ve Temple Şövalyeleri elinde toplanmasına sebep olmuştur. Bu durum, kilise adamlarını meşgul etmiş, lehte ve aleyhte fikir cereyanları uzun süre devam etmiştir. Sonuçta kilisenin iktisadî doktrinine elâstikiyet kazandırılmış, kredi olarak verilen paranın karşılığında elde edilen menfaatin günah olmayacağı ifade edilmiştir.

İslâm dünyasında ise faiz haram olarak kabul edilmiştir. Diğer taraftan sosyal hayatta yardım esprisi ön plânda tutulmuş, vakıflar, imaretler ve diğer hayır tesisleri kurulmuştur. Kanaatkârlık, tevekkül ve ölçülü zihniyeti bilhassa tüketim alanına hakim olmuştur.

(Bk; Skolâstikler, Aquino'lu Thomas, Eckmann, Dumoulin, Kalvinizm, Calvin, Luther).