Pazarlama'yı heterojen karakterli ARZ ile heterojen karakterli TALEBİ bir homojen piyasa düzeyinde temasa getirme operasyonu olarak tanımlayan iktisatçılar vardır.
J.C. Abbot'a göre, pazarlama teriminin biri dar ve diğeri geniş iki anlamı vardır. Dar anlamda pazarlama, sürüm ve satış tekniğidir. Geniş anlamda pazarlama, üretim safhasından nihaî tüketiciye kadar, mal akımını kolaylaştıracak ve geliştirecek operasyonların tümüdür.
Fransız Akademisinin 1967 de kabul ettiği bir tarife göre, malların sürüm ve satış olanakları üzerinde yapılan araştırmalar ve alınan tedbirler, pazarlamanın kapsamına girmektedir. Pazarlama, üretilmiş mal ve hizmetleri ticaret alanında değerlendirme sanatıdır. Tek bir sözcükle commercialisation'dur.
İşletmeciler, pazarlama alanlarını
a) toparlama veya assembly.
b) dağıtım, c) ulaştırma,
d) sınıflandırma veya grading,
e) değişim,
f) finansman ve risk gibi bölümlere ayırmakta ve bu bölümlerden herbirinde pazarlama organlarının rolünü incelemeği genellikle tercih etmektedirler.
Larousse, pazarlama'yı piyasa etüdü diye tarif etmektedir.
Indiana Üniversitesi öğretim üyelerinden Schuyler F. Otteson, William G. Panschar ve James Patterson ise, bu konuya dair yazdıkları eserde demişlerdir ki:
«Pazarlama, bir bilim dalıdır ve firma yönetiminin hayatî bir fonksiyonudur. Malın türünü, kalitesini, modelini, fiyatını, sürüm piyasasını ve reklamını tayin operasyonlarına pazarlama denir. Neyi, nasıl, ne kadar, kime, hangi vasıtalarla, ne vakit ve ne gibi şartlarla satmak gerekeceğini incelemek, karara bağlamak ve kararı uygulamak pazarlamadır».
«Pazarlama, rekabetle ilgilidir. Piyasa fırsatlarını değerlendirme sanatıdır. En gelir getiren sonucu vererek stratejiyi uygulama çabası'dır. Satıcının aktif bir davranışla tâlebe yönverme teşebbüsüdür. Firmanın pasif durumda beklemeyerek dinamik tedbirlerle satışı tahrik etmesidir».
«iktisatçılar, genellikle rekabet piyasasını homojen sayarak tahlillerini firma dengesi ve fiyat üzerine bina ederler. Hiç şüphesiz, fiyat sürümü etkiler. Fakat iş adamının ve firma yöneticisinin kendi malını tercih etmesi için tüketiciye gerekçe göstererek onu satınalmağa sevketmesi de mümkündür. Müşteride iyi bir tercih yapacağı intibaını uyandırarak, alıcıya bir ihtiyacın mevcudiyetini telkin ederek, tüketicinin, sosyal değer yargısına ve psikolojik eğilimine uygun düşecek telkin yollarını bularak da sürümü genişletmek olanağı vardır. Ve bu olanağı, pazarlama tekniği hazırlar».
Almancısı : Marktforschung.
Fransızcası : étüde du marché commercialisation.
İngilizcesi : marketing.
(Bk; operasyonel araştırma, karar ve karar verme, iş adamlığı ve müteşebbisin rolü, ilâncılık ve reklamcılık, feasibility).