Sanayileşmenin tabiî ve zorunlu bir sonucu olan şehirleşme hareketi nüfusça kalabalık merkezlerin meydana gelmesine yol açmıştır. Ancak bir yandan şehir sakinlerinin en rahat şekil de ihtiyaçlarını karşılıyabilmeleri ve dinlenebilmeleri, öte yandan da görünüşü itibariyle şehirlerin güzelliğe sahip olması ciddi bir ihtiyaç şeklinde hissedilmiştir. Bu iki zorunluğu telif etmek amacıyla doğan ilim dalına şehircilik denilmiştir.
Şehircilik sadece bir mimarlık faaliyeti değildir. Zira bir şehrin imar edilmesi milli kalkınma planı ile yakından ilgili bulunmaktadır Böylece şehrin fizikî plânlamasının iktisadî ve sosyal meselelerle birlikte mütalaa edilmesi gerekmektedir. Bu sebepten dolayı şehircilik faaliyetlerinde mimar ve mühendisler yanında iktisat, hukuk, sosyoloji gibi sosyal ilimler tahsil etmiş uzmanlardan geniş ölçüde yararlanılmaktadır.
İktisadî kalkınma yanında birbirini takip eden iki Dünya Savaşının da şehirciliğin önem kazanmasında rol oynadığına şüphe yoktur. Halbin sebep olduğu harabeler yerine modern şehirler kurulurken, sadece estetik veya teknik hususlar değil, dengeli bir kalkınma ve sosyal adalet ilkeleri de gözden uzak tutulmamıştır.
Az gelişmiş ülkelerde de şehircilik büyük bir önem taşımaktadır. Hızlı nüfus artışına sahip olan bu ülkelerde tarımdan sanayie doğru cereyan eden nüfus akımı şehirleşmeyi kaçınılmaz bir olay haline getirmektedir. Şehirleşme sırasında şehircilik ilminin gereklerine uyulmaması ileride telafisi çok güç birtakım sorunlar doğurmaktadır. Buna mukabil az gelişmişliğin bir tezahürü olan lüks yatırımlar sıhhatli bir şehirciliğe ekseriya imkân vermemektedir.
Memleketimizde şehircilik alanında ilk teşebbüsler yeni başkent Ankara için yapılmıştır. Gerçekten 1925 yılında çıkarılan bir kanun Ankara Belediyesine ucuz bedelle istimlâk imkânını vermiştir. Daha sonra aynı şehir için imar müdürlüğü kurulmuş ve imar plânı yarışması açılmıştır (1928).
Bütün belediyelere imar planı yaptırma ve bunları uygulama zorunluğunu yükliyen 2290 sayılı kanun (1933) beklenen sonucu verememiştir. Bu sebeple 1957'de imar Kanunu kabul edilmiş ve 1958'de İmar Bakanlığı kurulmuştur. 1960'tan hemen sonra Devlet Plânlama Teşkilâtına vücut verilmesi ve beş yıllık kalkınma plânlarının hazırlığına geçilmesi şehirleşme sorunları yanında şehir ve bölge plânlamalarının da önem kazanmasına yol açmıştır. Bununla beraber memleketimizde mevcut plân ve kanunlara rağmen şehircilik alanında, Ankara dahil başarılı bir uygulama örneğine maalesef rastlanmamıştır. ,
Almancası : Urbanismus.
Fransızcası : urbanisme
İngilizcesi : urbanism.
(Bk; şehirlere nüfus akımı, şehirleşme).