Kalkınma çabaları içinde bulunan bir ülkede sanayileşme hareketiyle birlikte şehirleşme hareketinin de önem kazandığı görülmektedir. Bazen bu iki kavram birbirine uygun bir gelişme göstermekte, bazen de şehirleşme sanayileşmenin önüne geçtiğinden çözümlenmesi oldukça güç sosyal ve ekonomik sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Şehirlere nüfus akımının bir yandan köylerin itici gücünün, öte yandan da şehirlerin çekici gücünün bir sonucu olduğu söylenebilir. Nüfus on bin veya daha yukarı olan yerleşme yerleri şehir olarak kabul edilecek olursa memleketimizde şehirlere doğru devamlı bir nüfus akımı olduğunu açıkça ifade etmek mümkündür. Nitekim 1950 yılında nüfusun %18.5'i şehirlerde yaşadığı halde 1965'te bu oran %29.9'a, 1970'te ise %40'a yükselmiştir. Buna mukabil köylü nüfusun toplam nüfus içindeki oranı devamlı bir düşme göstermiş ve 1950'de %S 1.5 iken, 1965'te %70.1'e ve 1970'te de %60'a inmiştir.
Şehirlere nüfus akımının en önemli sebebi köylerdeki hızlı nüfus artışının oralardaki iktisadî imkânlarla geçinme koşullarını zorlaştırmasıdır. Esasen tarımsal ekonominin bünyesi de yeterli derecede prodüktif istihdam kapasitesi yaratmaya elverişli değildir. Tarıma elverişli alanların sınırlılığı, toprağın veraset yoluyla parçalanması, tarımda uygulanan yeni teknolojilerde, köylerden nüfusun itilmesine yol açmaktadır. Diğer taraftan köylerde okul, hastahane gibi sosyal ve kültürel tesislerin henüz mevcut olmaması veya arzu edilen seviyeye ulaşmamış bulunması köyden şehre nüfus akımını hızlandırmaktadır.
Şehirleşmenin başlangıç safhalarında köyden gelenlerin en önemli iki sorunu: konut ve iş bulmadır. Köy hayatını yaşayış ve davranış özellikleri ile yansıtan ve iktisadî şartlara elverişli olan gecekondular konut ihtiyacının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. İş bulma bakımından da şehre yeni gelenlerin hepsi köyle ilgilerini kesmiş değillerdir. Bu yüzden işyerlerinde yüksek bir işçi devrine rastlanmaktadır.
Şehir hayatının olumsuz birçok etkilerine rağmen köyden gelenler şehirlerde daha iyi yaşama şartlarına kavuşacaklarına inanmakta ve genellikle köye dönmeyi düşünmemektedirler.
Sanayileşmenin bir gereği ve sonucu olan şehirlere nüfus akımının dengeli bir kalkınma içinde çok faydalı olduğuna şüphe yoktur.
Almancası ; Landftucht.
Fransızcası ; exode rural.
İngilizcesi : rural exodus.
(Bk; şehircilik, şehirleşme).