Sosyal sınıf gerçeğini ilâhî bir düzenin sonucu olarak kabul eden toplumlarda sınıf kavgasının mevcut olamayacağı tabiîdir. Ancak, kanun, ahlâk veya din kuralları ile sosyal sınıflar arasındaki hiyerarşiyi kesin şekilde muhafaza etmeye günümüzde imkân kalmamıştır. Bu yüzden sosyal sınıflar arasında çekişmeler ve kavgalar gittikçe artan bir nitelik kazanmıştır.
Sınıf kavgalarının bir kısmı mevcut sosyal organizasyondan, bunun dayandığı ilkelerin tartışılmasından ileri gelmektedir, iktisadî değişmeler yüzünden sınıf kavgaları artmış, eşitliği kabul eden ideolojik gelişmeler ise bu çekişmeleri hızlandırmıştır. Bazı ülkelerde siyasî partiler, sendikalar belirli bir sosyal sınıf esasına dayandıklarından sınıf çatışmalarının daha şiddetli ve bilinçli hale gelmesine imkân vermişlerdir.
Buna mukabil sosyal mobilitenin fazla olduğu toplumlarda sınıf kavgasının nisbeten hafiflediği dikkati çekmektedir. Nitekim fertlerin daha müreffeh sosyal sınıflara yükselmek imkânına sahip oldukları, hiç olmazsa buna inandıkları ülkelerde sınıf kavgaları önemini kaybetmiş bulunmaktadır. Tabiatiyle bu husus sınıf kavgasının ortadan kaybolduğu anlamına gelmemektedir.
Sosyal hukuk devleti ilkesini benimsemiş olan modern devletlerde bir yandan vatandaşlara hayatta eşit şanslarla ilerleme imkânlarının tanınması, öte yandan da hiçbir sosyal sınıfa imtiyaz verilmemesi sosyal mobiliteyi artırmış, dolayısı ile sınıf çatışmalarını azaltmıştır.
Almancası : Klassenkon/likt.
Fransızcası : lutte des classes.
İngilizcesi ; class struggie.
(Bk; fırsat eşitliği, dikine sosyal oynaklık, ihtilâlci Sosyalizm, Yedek Sanayi Ordusu).