Bu teori ücretin kısa vadedeki değişmelerini izah etmek ve Tunç Kanununun bu konudaki eksiğini tamamlamak üzere ortaya atılmıştır. Tunç Kanunu ücret meselesini daha ziyade emeğin arzı açısından ele aldığı halde. Ücret Fonu Teorisi emeğin talep cephesine önem vermektedir. Teoriye göre emek talebini tayin eden emeği satın almaya ayrılan sermaye meblâğlarıdır. Ücret fonu bütün müelliflerce aynı anlamda kullanılmamıştır. Bazı iktisatçılar işçileri çalıştırmak üzere kullanılan mütedavil sermayeyi ücret fonu olarak kabul ederken, diğer bir kısmı işçi nüfusun istihdamı için gerekli olan mal ve teçhiz at stokunu nazara almışlardır.
Nazariyeye göre ortalama ücret haddi eldeki nüfus miktarı ile sermaye fonları tarafından tayin edilecektir. Nüfus miktarı mevcut sermaye fonlarına nispetle daha hızlı bir artış gösterdiği zaman ortalama ücretler düşecek ve asgarî geçim haddi civarında bulunacak; sermaye fonları nüfusa nispetle daha hızlı bir artış gösterirse ortalama ücretleri yükselecek ve asgarî geçim seviyesinin üstüne çıkacaktır. Şu halde Adam Smith' in de ifade ettiği gibi, işçi refahının yükselmesi, ücretleri ödemek üzere ayrılan sermaye fonlarının artırılmasına bağlı bulunacaktır.
Ücret Fonu Teorisinin dayandığı ana fikir Adam Smith'e kadar geri götürülmekle beraber teori John Stuart Mili tarafından geliştirilmiştir. On Dokuzuncu Yüzyılın sonuna kadar geniş bir kabule mazhar olan bu teori, Thornton ve Lange tarafından eleştirilmiş, bu eleştiriler Ücret Fonu Teorisinin kıymetini geniş ölçüde düşürmüştür.
Almancası : Lohnfondstheorie.
Fransızcası : théorie du fonds des saiaires.
İngilizcesi : wage funds theory.
(Bk; ücret).