Yüklenirken Lütfen Bekleyiniz...

MİLLİ KORUNMA KANUNU NEDİR?


Fevkalade hallerde ve seferberlik zamanında halkın ve milli savunma ihtiyaçlarının sağlanması için, hükümetin normal zamanlarda söz konusu edilemiyecek olağanüstü iktisadi görev ve yetkilerle donatılmasını öngören Milli Korunma Kanunu tasarısının gerekçesi şöyle idi:

“Son zamanlarda (1940 yılı başı, 1939 sonları), Avrupa'da hüküm sürmekte olan ve Dünya yüzünü kaplamak tehlikesini gösteren siyasi gerginlik, nihayet, birçok Devletler arasında harp halini almış, böylece, savaş, saha ve tehlikesine yakın-uzak memleketler, fevkalade durumlar ve şartlar içinde kalmıştır. Bu durum, özellikle süratle seyretmesi nedeniyle, hemen her tarafta hükümetlerce alınan fevkalade tedbirlerle karşılanmaktadır. Memleketimiz de, o vakit Avrupa'da cereyan eden harbin dışında kalmasına rağmen; milli hayatımızda bu istisnai ahvalin etkilerini önlemek ve sair bakımlardan olduğu kadar, iktisadi bakımdan da koruyucu, savunucu ve takviye edici tedbirler almak zorunluğu ile karşı karşıyadır”.

“Eğer, Avrupa'nın bugün (Ocak 1940) içinde bulunduğu durum ve şartlarla bunların memleketimizdeki yansımaları, lüzum görülen hallerde TBMM'ne ayrı bir kanun layihası ile başvurmak imkanını verecek mahiyette olsa idi, hükümetin bu yolu izliyeceğine şüphe yoktu. Fakat, olaylar o derecede süratle ilerlemekte ve değişmektedir ki, bu vaziyet, ancak, müstacel biçimde, günü gününe ve özellikle zamanında alınacak karar ve tedbirlere ihtiyaç göstermektedir”.

Bakanlar Kuruluna bu kanunla verilen yetkilerin kullanılması, yani kanunun uygulanması için doğması ve devamı gereken “fevkalade halleri” umumi veya kısmi seferberlik; devletin bir harbe girmesi ihtimali; Türkiye Cumhuriyetini de ilgilendiren yabancı devletler arasındaki harp hali şeklinde belirtmiş; ve fevkalade halin başlangıç ve bitim, yani MKK hükümlerinin uygulamaya konulması ile lüzum kalmadığı için uygulamadan kaldırılması zamanının tesbitini de Bakanlar Kurulu'nun kararına bırakmıştır.

1940 yılında yukarda anılan sebepler ve şartlar altında çıkarılan MKK, sırasıyla aynı yıl sonunda 1942, 44, 46, 55 ile 1956 yıllarında değiştirilmiş, 19.2.1940 tarih ve 2/12877 sayılı kararname ile başlayan uygulaması da, 1960 Eylülüne kadar sürmüştür. Böylece, Milli Korunma Kanunu. Türkiye'de, toplam yirmi yıl ve ikinci Dünya Savaşının sona ermesinden itibaren de onbeş yıl süreyle, muhtelif hükümetler tarafından tatbik edile gelmiştir. 1960'dan bu yana uygulanması, ilerde gene olağanüstü durumlar doğduğunda tatbike geçilmek üzere askıya alınmış bulunan Milli Korunma Kanununun, mesela Petrol Ofis, Et ve Balık Kurumu'nun devam etmesi, akaryakıt alım-satım fiyatlarının tesbiti ve Fon tesisi, iş saatlerinin değiştirilmesi, gerektiğinde arttırılması, kadınlarla çocukların çalıştırılması koşulları, otomobil ve benzeri araçların ithali ve satışından prim alınması gibi bir kısım hükümleri ile kararnamelerinin bazıları, bugün, 1960 tarihli ve 79 sayılı kanun vasıtasıyla uygulanmaya devam edilmektedir.

Milli Korunma Kanununun getirdiği kararname türü ile hükümetin yetki alanı genişlemiş; hükümet iktisat, ticaret, çalışma, üretim, tüketim ve sanayi konularında, normal zamanlarda sözü edilmiyecek derecede gayet geniş bir takdir ve hareket serbestisi kazanmiş, objektif genel kurallar koymak, mevcudu belli ölçüde değiştirmek yetkisi ile donatılmış duruma girmiştir.